Yağmurdan Kaçarken
Ulusal para yerine yabancı bir rezerv parayı tutmak, onunla işlem yapmayı tercih etmek anlamına gelen dolarizasyon ya da bilimsel ifadesiyle para ikamesi Türkiye’nin eskiden beri baş belasıdır. Enflasyon yüksek olduğu için insanlar, tasarruflarını, satın alma gücünü sürekli kaybeden Türk Lirası yerine dolar, euro gibi rezerv paralar üzerinden saklamayı tercih ederler. Bu olgu sadece Türkiye’ye özgü değildir. Konvertibiliteye geçmiş yani döviz alış verişini serbest bırakmış ama enflasyonunu düşürmeyi başaramamış çoğu gelişmekte olan ülkede benzer bir durum geçerlidir. Dolarizasyonu önlemenin yolu ulusal parayı istikrarlı duruma getirmek yani enflasyonu önlemektir. İç değeri düşmeyen bir ulusal paranın dış değeri de düşmeyeceği için insanlar birikimlerini yabancı paraya çevirmeyi tercih etmez ve dolarizasyon dediğimiz olgu yaşanmaz.
Türkiye’de dolarizasyonun seyri
2002’den bu yana şöyledir:
2001 krizinden çıkıldığında
dolarizasyon oranı % 57 idi. Yani bankalardaki her 100 liralık mevduatın 57
liralık kısmı yabancı para, 43 liralık kısmı da ulusal para olarak duruyordu. Kriz
sonrasında uygulanan IMF programıyla bazı yapısal reformlar yaşama geçirildi:
(Bankacılık reformu, kamu mali disiplininin sağlanması ve bütçe açıklarının
düşürülmesi bunların en bilinenleriydi.) Ardından 2005 yılında Avrupa Birliği
(AB) ile tam üyelik müzakereleri başladı ve izleyen 4 yılda Türkiye’ye 72
milyar dolar doğrudan yabancı sermaye yatırımı girdi. Bütün bunların sonucu
olarak Türk Lirası değer kazanmaya ve insanların geleceğe ilişkin beklentileri
olumlu bir havaya dönmeye başladı. 2010 yılına gelindiğinde dolarizasyon oranı
yüzde 30’un altına gerilemişti. Sonrasında AB ile ilişkiler ciddiyetini
kaybetti, Türkiye, yapması gereken yapısal reformları yapmak bir yana eskileri de
bozmaya başlayınca dolarizasyon oranı yeniden yükselişe geçti. Bugün itibarıyla
kur korumalı mevduat (KKM) hesapları dâhil dolarizasyon oranı yüzde 55,7’dir.
KKM’nin yarattığı sıkıntılar
yalnızca döviz alanında görülmedi. Merkez Bankası’nı 2023 yılında 818 milyar
lira zarara sürükledi. Bu durumun devamını önlemek için bu kez kuru
baskılayarak insanların yüksek faizden yararlanmak için Türk Lirasına dönmeleri
özendirildi. Bir yandan Türkler, döviz hesaplarını bozarak Türk Lirası mevduata
geçerken, bir yandan da yabancı fonlar carry trade denilen yöntemle Türkiye’de
mevduat yaparak ya da tahvil alarak kazanç sağlamaya başladılar.
2001 krizinden hemen önce IMF’nin
de isteğiyle sabit kur rejimine çok benzeyen bant içinde dalgalanan bir kur
rejimine geçildi. Kurun değişmediğini gören bankalar yabancı fonlarla
işbirliğine girerek (onlara garanti vererek) döviz getirip Türk Lirasına
çevirerek faiz getirisi elde etmeye ve sonra bunu sabitlenmiş kurdan yeniden
dövize dönerek kendilerine borç veren yabancı fonlarla kazanç paylaşmaya
yöneldiler. Bankalarda ciddi döviz açık pozisyonları oluştu. Sonunda sistem bu
yükü taşıyamaz hale gelince kur patladı ve bankalar battı, Türkiye 2001 krizine
girdi.
2021 yılı sonunda, faizi
düşürerek girdiğimiz büyük bozulmayı durdurabilmek için KKM denilen mekanizma
devreye sokuldu. Yani bir yanlışı bir başka yanlışla çözmeye giriştik. Tabii ki
öyle bir çözüm gelmedi. KKM tam bir faciaya dönüştü. Son aylarda bu kez KKM
faciasını çözebilmek için bir başka yanlış uygulamaya girildi. Kuru sabitlemeye
yönelerek döviz hesaplarının bozulup Türk Lirası hesaplara dönüşmesini ve
yabancıların tıpkı 2001 krizi öncesinde olduğu gibi carry trade sistemiyle
Türkiye’ye döviz getirmesini teşvik edici adımlar atıldı. Ülkeye döviz girişi
arttı, döviz hesapları bozulmaya, Merkez Bankası rezervleri yükselmeye, swap
hariç net rezervler hızla düzelmeye başladı. Bütün bu gelişmeler sonucunda kur
düşmeye başlayınca Merkez Bankası bu kez döviz satın alarak kurun daha fazla
düşmesini ve ihracatçının zor duruma girmesini önlemeye yöneldi. Bir zamanlar USD/TL
kurunun 30’u geçmemesi için milyarlarca dolar satan Merkez Bankası şimdi kurun
30’un altına düşmemesi için milyarlarca dolar satın alıyor.
Bugün ortada bir bahar havası
var. Ne yazık ki bahar havasının geçici ve çok tehlikeli olduğunu ve insanı
fena halde çarpabileceğini söylemek zorundayım. 2001 krizi öncesindeki duruma
giderek benzeyen bir duruma doğru sürükleniyoruz. Türk Lirasının güçlenmesi
elbette iyi bir şeydir ama bu tür illüzyona dayalı zorlamalarla elde edilen güç
elimizi yakabilir.
KKM hatasını carry trade ile
düzeltmeye çalışmak yağmurdan kaçarken doluya yakalanmak gibidir.
Elinize sağlık. Esasen Formül açık ve net. Eylüle kadar yabancılar gibi faizin ve borsanın nimetinden faydalan ve ilk işarette ardına bakmadan dövize geç.
YanıtlaSilEvet, haklısınız.
SilHerkesin bildiği yol ile zenginlik değil, rezillik kremalı fukaralik olur ancak diye düşünüyorum:)
SilGömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenince diğer düğmeler de yanlış iliklenmiş oluyor. Gömleğin ilk düğmesi HUKUK’tur. Hukuk irtifa kaybedince ehliyet-liyakat de ardından eğitim, kurumsallaşma birçok şey zarar görüyor. Yapısal reformların en önemli ayağı olan Hukuk konusunda Mehmet Şimşek’in ağzından daha bugüne kadar kayda değer tek kelam duymadık. Bilmiyor mu önemini biliyor ama çekiniyor iki kelam etmiyor. Hukuku düzeltmeden allame-i cihan olsan ekonomiyi düzeltemezsin.
SilSn EĞİLMEZ, 8.mayıs.2024 tarihli Cumhuriyet gazetesindeki sn Öztin AKGÜÇ'ün "Ekonominin Bir Sorunsalı TCMB" başlıklı makalesine göz atmış mıydınız, orada Merkez Bankasının zararının çok daha fazla olduğu açıklanıyor, aynı görüşü paylaşır mısınız, bilmek istedim.Teşekkürler...
SilMantık basit aslında, gelen bu parayı yapısal reformlarla güven vererek içerde tutma. Ha pardon burası Türkiye'ydi değil mi?
SilO ilk isaret geldiginde doviz veya doviz cinsi bir seyler bulursak aliriz. Turk insaninin tl'ye gecmesi isteniyor,akli olan bu tuzaga dusmez.
SilHocam,
Sil1) Carry tradenin basladigini MB dolar alisiyla ögrendiysek, carry tradenin sonuna geldigini, Merkez Bankasinin dolar satisindan mi görecegiz?
2) Yerel sirketler arasinda döviz kredisi alip carry trade yapanlar, gelirleri TL bazinda olunca zamaninda bu dönguden cikmazlarsa zorluk yasarlar mi?
3) Carry tradecilerin o kadar acelesi var ki, borsaya girenler 'yabanci/biyikli' endeksi bankalarla yukseltiyorlar. Hizli giden atin .oku seyrek olurmus. Sanki bu döngu Mayis sonu bitecek gibi göruluyor?
Saygilar
Sn Mahfi hocam ;“Adsız” isimli yorumcu 21.05.’24 günü saat 12:55’de (Size hitaben “Elinize sağlık. Esasen Formül açık ve net. Eylüle kadar yabancılar gibi faizin ve borsanın nimetinden faydalan ve ilk işarette ardına bakmadan dövize geç.”) yazmış.
SilSiz de “EVET HAKLISINIZ” diye cvp yazmışsınız.
Adsız isimli yorumcu Bugün 09:30’da aksini yazmış!
Sizce hangi görüşü baz alıp hareket etmeliyim ?
Aylık hareket edin.
SilTürkiye'deki mevcut dolaşımdaki ve yatırılmış olan para, +500 milyar dolar borç, küresel finans kapitalin parasıdır. Onlar bu paranın nasıl yönetileceğine karar vermektedirler. Gerisi hikayedir.
SilBurda bir işaretten bahsediyorsunuz. İşaret geldiginde dövize gecelim gibi, buradaki işaretten kasıt nedir acaba? 2001 krizi oncesindeki durum derken ne demek istiyoruz?
SilHocam siz ve birçok ekonomist aylardır hatta yıllardır faizi artırın diyorsunuz. Faiz arttı ve insanlar dövizlerini bozdurup faize yaptırıyor. Zaten böyle olmak zorunda sonuç olarak. Yani ne yapılması gerekiyordu hocam.
YanıtlaSilBelki bin kez söyledim ama bir daha söyleyeyim. Faizi yanlış belirlerseniz ekonomiyi batırır ama doğru belirlerseniz ekonomiyi kurtaramaz. Yanında mutlaka yapısal reformlar da olması gerekir.
SilYapısal reformlardan kastınız nedir? Her defasinda yapisal reformlar diyorsunuz. Peki nedir bu yapisal reformlar madde madde yazsaniz da biz de ogrensek? Aksi taktirde dedikleriniz havada kaliyo somut bir şeyler soyleyin artik. Zira herkes ezberlemis gibi yapisal reform diyo ama ne oldugunu bilen de yok soyleyen de!
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
SilKitabını bile yazdım:
Silhttps://www.remzi.com.tr/kitap/yapisal-reformlar-ve-turkiye
Sabit Sabır testindesiniz hocam. Az daha dayanın😂
SilHocam Bu kısır donguden çıkmak için faizleri 5 puan indirsek duruma gore hareket etsek daha iyi olmaz mı?
SilYapısal reformlardan en temeli, okumuş kesiminin T.C. temel eğitim ve öğretim tedrisatıdan geçmiş, en " başarıIısının" bile artık aç kalmaktan kurtulamadığı, papağan gibi ezberle ve haftası geçmeden ezberlediklerini unut müfredatından sıyrılan, araştırma, merak etme, analiz etme, ölçme-değerlendirme, muhakeme, yorumlama, vb. donanımının hiçbir şekilde kazandırılmadığı kocaman bir kitleye bildiklerinizi her sorulduğunda, yorulmadan, sinirlenmeden, harf harf, sayı sayı ifade etmeniz gerekirken; buraya kadar gelip bu yazıyı okurken aslında toplumun genelinin kıymetli bir kavram hakkında bilgi sahibi olması gerektiğini düşünerek; yahu nedir bu yapısal reformlar diyen bir insana neden kızıyorsunuz ?
SilBin yılda geçse bu reaksiyonlardan kurtulamadığımız müddetçe ekonomik krizlerden, alın terinin karşılığının artık bir banka kredisi bile çekecek kadar değerinin olmadığı günler 10/20 yılda bir bizi gelip bulacaktır.
Kusura bakmayın. Sorusu olan var mı diye bağrıldığında, hiçbir şekilde çenesini açıpta bir kelime etmeyen nesli sizler ve sizin bu asabi tavırlarınız inşa ettiniz. Kula kulluk eden Eğitim/öğretimcinin vebali büyük. Ne istiyorsunuz bu milletten?
Kızarım. Çünkü yapısal reformları bu blogda en az 5-6 kez yazdım. Yetmedi Yapısal Reformlar ve Türkiye adlı kitap yazdım. Hala bana nedir bu yapısal reformlar diye sorana kızarım. Soru sorana asla kızmam ama yazılanı okumayıp her seferinde aynı soruları soranlara kızarım. Ben yazmaya üşenmiyorsam siz de okumaya üşenmeyin.
SilHocaya
Sil"yapısal reformlar nedir?" diye soranlar bence bu sayfadan ayrılıp Müge anlı 'nin programıni izlemeye başlarsalar daha isabetli olur.
Kıymetli hocama soru sorarken biraz düşünerek sorun. Bu kadar bilgiyi bloğunda yazarak zaman kaybediyor. Neden acaba. Lütfen biraz.. Lütfen. Buraya gelip okuyabiliyorsanız, bunun adabını da bilmeniz gerekir. Mahfi Eğilmez bir değerdir bizim için. Üzmeyiniz..
SilHocam ben esasen yabancıların beklentisini anlamakta zorlanıyorum. Şu anda carry trade için uygun bir zemin yok. Döviz açıkları hala çok büyük. Birkaç yıl geri dönsek bile bile sıfıra geleceğiz. Ülke ekonomisi yapısal olarak döviz açığı veriyor. Şu an itibariyle de bunun büyüdüğü bir ortam var. Kısa vadeli kar için ciddi risk alıyorlar.
YanıtlaSilTeşekkürler
Yabancı fonlar bizim bankalardan yazılı garanti aldığı için onlar açısından sorun yok.
SilHocam biz yabancıların aldığı fonlardan alabiliyor muyuz? Evet ise nasıl ?
SilYazılı Garanti nasıl oluyor hocam. "Yani bir gece devalüasyon olursa ben yine de şu kurdan paranızı geri vereceğim" gibi mi?
SilGünaydın,
Sil2001 krizine giden yolda ki taşları bankalar döşemiş, bir çok banka kazdıkları bu kuyudan çıkamamıştı, batmıştı. 2001 krizi hükümetin de sonu olmuştu.
2024 yılı sonuna doğru böyle bir kriz kaçınılmaz gibi görünüyor. 2001 krizine bankalar sebep olmuştu. Şimdi Merkez Bankası aynı hatayı yapıyor bir de bunu kamu tasarrufu gibi gösteriyor , gerçek cehennemi henüz yaşamadık bununla beraber cehennem in taşlarını böbürlene böbürlene hem de merkez Bankası eli ile döşüyoruz.. bu sene kış erken gelecek ve çok çetin olacak çünkü Amerikan yerlileri deli gibi odun topluyor..
saygılarımla
Engin Güner
Bankalar, yabancı fonlarla ortaklaşa tahvil alıyorlar. Mesela üç ay sonunda bunu bozdurup dolara dönüyorlar kur değişmemişse ya da düşmüşse faiz kadar kar edip paylaşıyorlar. bankalar bu fonları çekebilmek için kur yükselir de zarar ortaya çıkarsa zararı karşılayacaklarını içeren sözleşme yapıyorlar. 2001 öncesi olanlar bunlardı.
SilSeçimlerden sonra gelen yaklaşık 50milyar usd olduğu söylenio rezervler güçlenmesi için,yazınızda siz 4 yılda 72milyar usd geldi demişşiniz hocam.Çok manidar bence 6 7 ayda gelen bir 50milyar usd 4 yılda gelen 72 milyar usd,umarım geldiği gibi gitmez kalıcı olur.
YanıtlaSil4 yılda gelen doğrudan yabancı sermaye yatırımıydı, son dönemde gelen borç ya da borsaya gelen para. İlki kalıcı para ikincisi sıcak para (hemen çıkar.)
Sil2000'li yıllardaki rahatlamayı kendilerinin becerikliklerine bağlıyorlardı bunun böyle olmadığı ortaya çıktı IMF ve Kemal Derviş programını yok sayıyorlardı
YanıtlaSilAlavere dalavere ile günü kurtarmaya devam ediyorlar Çocuklarımıza ve torunlarımıza üzülüyorum
Halının altındaki toz elbet bir gün ortaya çıkacak gelecekteki zor günleri, sıkıntıyı Maalesef ki bizden sonrada çocuklarımız ve hatta torunlarımız da çekecek
Avrupa'daki bazı ülkeler gelecekteki nesillerine daha rahat yaşaması için fon kurup Onlara para bırakırken Bizler Maalesef ki aşırı derecede borç ve borç yükü bırakacağız çocuklarımıza ve torunlarımıza
Bu doğurganlık oranıyla gelecek nesil diye bir şey kalmayacaktır, o nedenle endişe etmenize gerek yok.
SilAdsız21 Mayıs 2024 17:30
Silbenim 5 çocuğum var, diğerleri beni ilgilendirmez.
Işte olay bu. Bastakiler de beni ben ilgilendirir. Diğerleri beni ilgilendirmez diyor. Nasilsak öyle yönetiliyoruz.
SilHocam merkez bankası rezervlerini artırıyor bunu yaparken para mı basıyor yoksa mevcut varlıklarını mı kullanıyor. Piyasaya TL sürmek enflasyona katkıda bulunmaz mı? Hocam çok acemice bir soru mu Twitter'da sormuştum cevap alamamıştım. Teşekkürler.
YanıtlaSilPara da basıyor.
Silevet döviz almak tl likiditesini artırıyor bu yüzden ki TCMB depo alım ihaleleri ile piyasadan tl sterilize ediyor. Buna rağmen seçim sonrası döviz alım trendi yüzünden fiili faiz oranı 48'i test ediyor piyasada şuan
SilSayın hocam kur kadar önemli olan bence faizdede bır sıkışma yaşayacagiz ..düşse bir dert kalsa iki ...butce faiz giderlerini ne kadar taşiyabilecek ..yuksek vergileri tetiklemezmi yuksek vergi enflasyonu enfasyon kuru..mb döviz düşmesin diye piyasadan dolar aldikca tl arzi artiyor buda faizin düşmesi yönunde bir hareket getirmezmi tüketimi hızlandırmazmı kura baskı artmazmı buda enflasyon degilmi ..?????sabaha kadar uykumu kaçiran milyon tane soru var aklımda o kadar endiseliyimki..ama cok zamanimz kaldıgını düşünmuyor..sadece kim çarpılacak onu merak ediyorum..2021 de faizi tut kuru bırak modeli vardi simdi faizi birak kuru tut ...tutmayın kardesim tutmayın dogasına bırakın herseyi sorumlulugunzdan kaçtinz sonucundan kacamayacaksinz sizin kotu politikalarinzn sonucu bu işteguneş balçikla sıvanmaz..igünler sayin hocam.
YanıtlaSilSaygılar Mahfi Hocam;
YanıtlaSilTürkiye bankacılık sektörü 2001 krizi öncesine göre daha iyi durumda mıdır? Eğer öyleyse bu yanlış politikaların 2001 krizi gibi ağır bir krize dönüşmeden atlatılabileceği söylenebilir mi?
Evet bankacılık sektörü 2001 krizi öncesine göre sermaye yeterlilik rasyosu ve aktif pasif yönetimi açısından daha kaliteli durumdadır. Ayrıca dövizde açık pozisyon durumu da iyiydi. İyi idi diyorum son dönemde yeniden bir dövizle borçlanma trendine girdi. Eğer döviz cinsinden kredilendiriyorlarsa kur riski nispeten düşük seyredebilir ancak sendikasyon.kredilerini TL ye çevirip yüksek faizlerden yüksek arbitraj yapıp vizeyi vuralım derlerse 2001 öncesi gibi yüksek kur riski almış olurlar ve kur sonunda ciddi şermaye erimeleri yaşayabilirler. Ben naçizane kısa bilgi vermek istedim. Tabii ki asıl net cevabi sayın mahfi hocamız verecektir
SilBu dönemde üzerinde çalıştığım konu Döviz den TL ye geç ve 32 günlük vadeli hesaptan yüksek faiz al ve TL faize dokunmadan tekrar vadeli hesap ile devam et ama piyasayı iyi takip ederek, yabancı kaçıyorsa yani aniden kur yükseliyor ve MB döviz satarak kuru düşük tutmaya çalışıyorsa zaman geldi demektedir. En uygun kurdan dövizini al köşene geç !!!
SilTabii bu bir hesap sistemi dövizi bugünki banka alış kurundan sattığında makas ile 32 gün sonunda olmadı diyerek döviz almaya kalkarsan sattığını yerine koyamaya bilirsin. Ancak 64. Gün sonunda kurlar STABİL GİDERSE !! sattığının azıcık üstünde dövizi geri alabilirsin. 3. dönemde de bu durum ile karşılaşmak olası… Anlayacağın sırat köprüsü gibi bir piyasa PEKİ HİÇ ZIPLAMADAN Altın ve Dövizde kalıp hiç zıplamamak mı?
Seçim sizin,
Hocam siz ne dersiniz.
Ülkenin piyasası ve ekonomisinin geldiği noktada KKM’nin nasıl bir yük olduğu, bu denli yüksek bir bedel ödemeye gerek yokken yapılan hatanın anlaşıldığını düşünürsek(!). Şu anda yapılanların sonunun yakın geçmişte yapılanlarla benzer olacağını düşündürüyor. KKM de belli bir seviyenin altına indiğinde rulet oyununa dönecek. Patladığı zaman birileri daha zengin, birileri de kur şoku ile ortada kalacak gibi. Bunu orta vadede göreceğiz sanırım, şu an için iştah kabartıp ilgi çekiyoruz.
YanıtlaSilEmeğiniz için teşekkürler. Yazınız da durum tespiti yapmışsınız peki çözümünüzü de paylaşip bizleri aydınlatırsanız sevinirim.
YanıtlaSilSağ olun.
SilÇözümü defalarca söyledim, yazdım, baktım olmuyor kitap da yazdım: Yapısal reformlar. Ne kadar erken o kadar iyi.
DİĞER TARFTAN ZENGİNLERİN KAR MARJINI ARTIMAK İÇİN SÜREKLİ BİR TARFTAN ALIP BAŞKA TARAFA VERMEYE BAŞLADIK DOYUM NOKTASI NE BİLEN YOK PASTA NEREDEYSE HİÇ BÜYÜMÜYOR SÜREKLİ PASTANIN BÜYÜĞÜNÜ YİYENLER ARTARKEN YİYEMEYENDE AYNI ORANTA ARTMAK ZORUNDA KALIYOR
YanıtlaSilHocam uyarılarınızı ciddiye alıyorum. Temel düzey bir soru sormak isterim. 2001 KRIZINE benzer bir doviz atağı gerçekleşirse, bankacilik sistemimizin bu krizi atlatabilme yeteneğini nasıl görüyorsunuz?
YanıtlaSil2001'e göre çok daha iyi ama çok darbe de alabilirler.
SilHocam Türkiye ne kadar daha bu yüksek faize dayanabilir. Sene içinde faiz indirimleri gelir mi ?
YanıtlaSilEnflasyon inerse (baz etkisi dışında) faiz indirilebilir. Aslında yüksek olan faiz değil, enflasyon.
SilKur düşerse, enflasyon da düşer böylece de faiz de düşer diye düşünebilir miyiz? İhracatçı firmalar zorlanır ama Carey trade ve kkm ile ülkenin soyulmasi engellenebilir mi?
SilSaygıdeğer hocam, elinize sağlık. Böyle durumlarda hazırlıksız yakalanmamak açısından önerebileceğiniz en doğru yatırım aracı ne olur?
YanıtlaSilSepet yapın. Fonlara bir bakın derim.
SilHocam sizce bu faiz politikası sürdürülebilir mi ? Sene içinde faiz indirimi bekliyor musunuz ?
YanıtlaSilBence sürdürülemeyecek olan enflasyondur.
SilPeki şuan maliye tarafı nasıl bir yol izlemeli Hocam
YanıtlaSilHarcamaları ciddi biçimde kısmalı.
SilSayın hocam, 2001 yılında sistemin patlamasına yol açan döviz talebinin durmamasıydı sanırım. bugün böyle bir durum oluşmazsa ve bugünkü hava devam ederse sistem neden zora girsin bu bahar havası sürekli devam etmez mi?
YanıtlaSilOluşmaması için nasıl bir neden var?
SilDaha ne kadar dayak yiyecek bu ülke bilemiyorum. Yediğimiz dayaklardan ders çıkarmasını da bilemiyoruz siyasi nedenlerden dolayı. Eninde sonunda batmamış olmamızın nedenleri de ortadan kalktığında (belirttiğiniz yastık altı tasarruflar vb.) nakavt ile bitireceğiz gibi bu savaşı. Yazınız için teşekkürler Hocam.
YanıtlaSilSağ olun.
SilHocam kelemize sağlık. Şu an yabancılara yüksek faiz ödeniyor, kış aylarına kadarda faiz indirimi beklenmiyor bu durum ne kadar sürdürülebilir ? Kara kış bizi bekliyor diye endişelenmeli miyiz ?
YanıtlaSilUzun süre sürdürülemez.
SilSayın hocam daha bugun 2001 krizini derinlemesine inceledim ve portfoyumu böyle bi duruma hazırlama çalışmalarına başladım. Dünya'da yaşanacak olağanüstü olumsuz bir olay akışı yabancıların paralarını çekmelerine sebep olursa vay halimize ....
YanıtlaSilTebrikler, doğrusunu yapmışsınız.
SilHocam 2001 krizinde bildiğim kadarıyla sadece bireyler sirketler degil ayni zamanda kreditor taraflar vadesi gelmemiş olan döviz kredilerini de geri çağırdılar ve bu da kümülatif dolar talebini hayli yukarilara cikardi ve merkez bankası bu baskiya dayanamayarak sabit kur rejiminden devalüasyon yaparak dalgalu kur rejimine gevis yapilmisti. O malum siyasi kriz dolar kredilerinin erken çağrılmasını getirmis ve kriz hizla derinlesmisti.
SilYazınız çok bilgilendirici tesekkürler hocam.
YanıtlaSilMerkez bankasının bugün kuru düşürmeyip, döviz rezervi biriktirmesinin amacı piyasadan çıkışlar yaşanmaya basladığında elde biriken döviz ile durumu dengelemek için bir önlem sayılmaz mı
Borçla biriktirilen rezerv bir anda gider.
SilMahfi hocam sana da birşey beğendiremediler ne yapsalar bilimsel iki üç kelime sıkıştırıp siyaset yapıyorsun. Ne yapsınlar İstanbul sözleşmesine mı dönsünler. Hangi kitapta yazıyor mesela bu durum
SilNesini beğeneceğim? Hukukun katledilmesini mi? Demokrasinin mahvedilmesini mi? Ülkenin tarikatlere terkedilmesini mi? Liyakatin biat kültürüne dönüştürülmesini mi? Eğitimin bilim dışına çıkarılmasını mı? Merkez Bankasına zarar ettirilmesini mi? Neyini beğeneyim?
SilHocam bu seviyedeki insanlara cevap verip değerli vaktiniz ve enerjinizi gerçekten harcamayın. Ülkenin suç cenneti olmasından bu tip insanlar çok memnunlar.
SilBu ülkede hem ekonomist hem tıp doktoru hem ziraat mühendisi hem imam hem mütahit hem hem hem her derde deva siyasetçimiz var. Sonuç ta ortada.. Siyasetçi her alanda profesör gibi konuşuyor tezler uyduruyor bunu koskoca bir ülke üstünde deniyor sorun olmuyor da kendi alanında bir profesör konuşunca siyaset mi oluyor. Ekonomi uzmanı ekonomi tıp doktoru tıp jeoloji uzmanı deprem kendi alanında uzman olan kendi alanında iki kelime etmeyecek mi?? Tabii ki edecek ha siz dinlemezsiniz o başka. Zaten bileni dinlemeye dinlemeye bu hale gelmediniz mi? Hem sizin burda ne işiniz var. Gidip AHaber izlesenize..
SilMahfi bey merhaba. Carry trade ile gelen para faizi ile geri doviz olarak ciktiginda bu seferde kuru baskilamak icin tekrar doviz satmak durumunda kalmayacakmi MB. Acaba yerlesikleri vadeli TL hesaplara yeteri kadar doviz bozup cektikten sonra ani bir devaluasyon planliyor olabilirler mi?
YanıtlaSilKalacak.
SilBilemiyorum.
MB'nın devalüasyon planlamasına gerek yok. Alım talebi geldiğinde kuru aşağı bastırmaması yeterli.
SilDaha açık ve anlaşılır şekilde yazılamazdı herhalde. Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilSağ olun.
SilYazınız için sağolunuz. Sanırım bu kısır döngü şiddetini artırarak sürüp gidecek, ve dip noktası biraz daha uzakta..Durum "benim oğlum bina okur ....." şeklinde özetlenebilir..
YanıtlaSilTürkiyedeki halkın devamlı mutsuz olmasının nedeni AKP ve tüketimle GSYH büyüme çalışmasıdır bu ve buna benziyen günü yaşama zihniyetleri çöpe atılmadığı sürece bu belaları yaşamaya devam edeceğiz (NAS-KKM-CARRYTRADE........vd.vb.)halkımız manipülasyonu seven ve devamlı manipülasyon isteyen bir halkdır bu sebeple ilk reform halka kültür reformu olmalıdır ki bu da ihtiyacın kadar kazan itibarı çöpe at reformu olmalıdır bu yapıldığı takdirde Türkiye tüketim için ithalatı bırakıp üretime geçecek ekonomi düzgün bir yola girip halk mutlu olacakdır.
YanıtlaSilÇünkü herşeyden once ekonomi kültürümüz yok.
SilKKM de aslında bir tür yerliye 'carry trade' uygulamasıdır gün sonunda,, zamanı bilinmez ama her durumda patlar..
YanıtlaSilDoğru.
SilMerkez bankası faizi /53 döviz hiç artması 14 milyar dolar Cary treyde ödeyecegimiz 1yıllık faiz 7.5 milyar dolar. Yunanistan 14milyar dolara 17 yılda 7.5 milyar dolar faiz ödüyor.işin kötüsü vade 1haftadan başlıyor bir ara fatih terim Fonu'na kızmıştık bu kadar faiz hayatın olağan akışına aykırı diye.
YanıtlaSilHocam merhabalar, yazınız çok bilgilendirici olmuş çok teşekkür ederim. Yazınızla alakalı olmayacak ama size bir şey sormak istiyorum. İktisat öğrencisiyim kamu iktisadı dersinde hocamız TCMB'nin özel firmalara ceza verme yetkisinin olup, olmadığını sordu ve sonraki derste bununla ilgili konuşacağımızı belirtti ben de araştırma yaptım ama öyle bir şey bulamadım. TCMB'nin özel firmalara ceza yazma yetkisi var mıdır hocam?
YanıtlaSilSağ olun.
SilMerkez Bankası ceza yetkisi açısından bir kamu kurumu sayılmadığı için öyle bir yetkisi yoktur.
MERHABA ÜSTAT NE BUYURMUŞ MEHMED AKİF MERHUM SAFAHAT ESERİNDE " Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey! Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi? "Tarih" i "tekerrür" diye tarif ediyorlar; Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?" İKTİSADİ AHVALİMİZİ BUNDAN DAHA İYİ TARİF EDEBİLECEK BİR SÖZ YOK. ELLE TUTULUR GÖZLE GÖRÜLÜR BİR TEDBİR ALINMIYOR NE ENFLASYONLA MÜCADELEDE NE DE TASARRUF TEDBİRLERİNDE . DEĞERLİ TESPİTLERİNİZ VE BÜTÜN HERŞEYE RAĞMEN BIKMADAN DOĞRULARI ANLATTIĞINIZ İÇİN SONSUZ TEŞEKKÜRLER.
YanıtlaSilSağ olun.
SilMahfi hocam elinize sağlık güzel bir makale.bir ekonomist faiz arttırımlarının fayda sağlaması için öncelikle dolar kurunun piyasanın beklentisine göre oluşması sonradan programın başlatılması gerektiğini söylemişti.sizin nedir bu konuda.
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilBence faiz artırımından sonuç alınabilmesi için yapısal reformların yapılması gerekir. Onlardan birisi de o ekonomistin dediğine gelir: Piyasa sisteminin doğru işletilmesi.
Teşekkür hocam
SilKıymetli hocam. Çok güzel ve anlaşılır bir yazı olmuş.
YanıtlaSilMaalesef yapılacak her yanlış hamlelerin olumsuz sonuçları olacak.
Yapısal reformlar (ekonomik, hukuk vb alanlarda) şu raddeden sonra işe yarar mı sizce?
Kesinlikle yarar. Onlar işe yaramazsa hiçbir şey işe yaramaz.
Silhocam, şöyle yazdıklarınıza baktığımda, sorunların hepsi zenginlerin para hareketi yüzünden.
YanıtlaSilbankalar zengin, ülke yöneticileri zengin, fonlar zenginlerin fonu, alınan kredi, verilen döviz zenginin,
yüzde 50 küsür döviz mevduatının yüzde 95i zenginin.
eminim 1m dolar ve üzeri döviz mevduat hesapları toplamı, toplam içinde yüzde 75 pay sahibidir.
Türkiye ekonomisi diyorsunuz da; yazılanların hepsi en fazla 3 milyon insanın para hareketi değil mi?
Zenginleri Türkiye Ekonomisi olarak yazsanız olmaz mı?
Bizim payımız küçük, sorunlarımızla ilgili de yazıyorsunuz, bakıyorum kimse de okumuyor onları. Dolar başlığını attığınız her yazınız okunma rekorları kırıyor.
Kıymetli hocam doğru ekonomik politikalar uygulanır ve reformlarla desteklenirse dolar 10-15 liralara gelir mi ? 1 $= 32 ₺ olması para birimimizin bu kadar değersiz olması çok üzücü. Gürcü para birimi bile 1'e 11.70
SilGelmez, gelirse ihracat çöker.
SilHocam size sayğı duyuyorum.ancak dolar düşerse ihracat çöker tezini çok kabul edemiyorum. kur 14/15 lerde iken yaptığımız aylık ihracat a bakarsanız ; aslında kur artışı ile orantılı bir ihracat artışımızın olmadğını görürsünüz.
Sil2022 yılınisan ayı dolar kuru 14.80 civarında, aylık ihracatımız ise 21.8 Milyar USD , 2024 yılı nisan ayında ise kur 32 tl civarında aylık ihracatımız ise 19.2 Milyar USD civarında,
Silyani kur %100 den fazla düşmüş ama ihracatımız o derece artmamış ve hatta (Bayramında etkisiyle) düşmüş
SilYani ihracatı artıran yada etileyen şey kur seviyesinden çok ihracatın niteliğidir diye düşünüyorum
Silyuksek maliyetli bir mali ucuza satabilir misin?
SilTimsahlarla dolu bir girdabın içindeyiz, şansızlığımız mı?
YanıtlaSilNüfus arttıkça sorunlar artacak ve kötüleşecek çünkü ülkemizin bir üretim modeli ve kültürü yok (örnek=japonya-optik teknolojisi-abd bilişim teknolojisi-çin taklit teknolojisi-kore taklit teknolojisi-avrupa(kaliteli üretim teknolojisi)gelecek daha kötü olacak çünkü ülkemizi yönetsin diye seçilen AKP nin tüketim ile GSYH büyütme sistemi ile dolar bolluğunda tüketim sektörüne lüks konuta ve lüks araca yatırım yapıldı yine dolar bolluğu olsa eğer yine AKP ve ayni zihniyet varsa yine ayni şekilde tüketim sektörüne lüks konuta ve lüks araca yatırım yapılacak emekli ve asgari ücretli gittikçe daha az maaş alacak ekonomik modelin olmayışı nedeniyle pahalılık artarak açlık sınırı dahada artacak enflasyon AKP ile asla bitmeyecek pahalılık devamlı artacak
YanıtlaSilülkemizin ekonomik tablosu DXY=70 iken 1dolar=1.15 USD idi incelemeyi bu tarihden itbaren başlattım 2002 den inceleme başlatınca daha kötü sonuçlar ortaya çıkıyor
2008 de DXY=70 1 USD=1.15 TL en düşük emekli maaş = 458 USD 4 kişilik aile açlık sınırı =674 USD
2024 de DXY= 104.5 1 USD=32.20 TL en düşük emekli maaş = 310 USD 4 kişilik aile açlık sınırı =1645
sonuçlar
1-2024-2008=16 yıl
2-32.2(2024)/1.15(2008)=28 misli bu bize TL nin erime mikarını yani bir malın USD karşısında kaç TL olduğunu gösterir ki bu fiyatlama emlak fiyatlarında gerçekleşmişdir
3-458usd/310usd=(negatif)-1.48 defa emekli maaşı azalmış
4-1645 usd/ 458 usd=3.59 misli açlık sınırı artmış
5-bir emeklinin yaşayabilmesi için açlık sınırı artış oranında maaşında artış olması gerekir yani 458x3.59=1644 USD
6-ülkemizde gelecekde açlık sınırı artışı daha fazla olacak>3.59
7-ülkemizde gelecekde emekli maaş negatif artışı daha fazla olacak>-1.48
3.59+1.48=5.07 bu oran arttıkça toplum daha fakirleşip kendine bakamayacak
yukarda AKP nin halkın büyük çoğunluğunu nasıl fakirleştirdiği ve bu işi bilmediği yapamadığı ve yapamayacağıdır emekliler için söyledikleri ve zenginlere verdiği para ortadadır (NAS-KKM-CARRYTRADE.....gelecekde olacak vb.vd.)
Türkiye için en hayırlı iş AKP nin bir an önce tarihe karışmasıdır.AKP nin iktidarda kaldığı her gün halkımızın cebinden zenginlere para transferi olmakta AKP ve üyeleri günah işlemektedir.USD
Bu para girisinin sayın bakanin imf ile gorüşmesinden sonra hiź kazanması bir tesadufmudur ,yoksa benim komplomudur..hocam?
YanıtlaSilBilmiyorum ama yabancılara kurun yükselmeyeceğine ilişkin söz verilmiş olabilir.
SilHocam carry trade ile inanılmaz kar yapıyorlar. Dolar sabit olduğu için Yüzde 4 - 5 arası risksiz getiri demek.
YanıtlaSilRisksiz olması söz konusu değil. Kur fırlarsa ciddi zarar ederler.
SilGundem çok çabuk değişiyor mahfi bey. 1 ay öncesine kadar ekonominin dip yapmasından bahsediliyordu. Gelen 7.5 m usd ile kriz 3 ay ertelenmiş gözüküyor. 9 ay sonra allah kerim diyelim(Gundem çok çabuk değişiyor). Kredi faizleri çok yüksek gelen sıcak para ne oluyor MB atıl olarak duruyormu
YanıtlaSilMB döviz alıyor. Rezervlerini arttırıyor.
SilHiç bir üretim yapmadan MB rezervleri üzerinde artış yapılıyor . Bunun sonucu nereye varır ?
YanıtlaSilHiçbir üretim yapmadan eleştirisi doğru değil. Türkiye ciddi üretim yapıyor. Sorun tüketimi fazla.
Sil"Üretim artışı olmadan MB rezervleri artırılıyor " olarak sorumu değiştiriyorum. Bunun sonucu nereye varır ?
SilÜretim artışının olup olmaması ile MB rezervlerinin artması arasındaki bağlantıyı Mahfi hoca bile çözemedi (!)
SilSAYIN HOCAM BU YIL İÇİN ÖDENMESİ GEREKEN BORÇ 200 MİLYAR DOLARA YAKIN.MERKEZ BANKASI,WGC VERİLERİNE GÖRE YILBAŞINDAN BU YANA EN ÇOK ALTIN ALAN KURUM.ONS ALTIN YÜKSELİDİĞİ ZAMAN SATIP, DOLAR BORCUNU ÖDEMEK,TÜRKİYE CUMHURİYETİ İÇİN DOĞRU BİR HAMLEMİ.
YanıtlaSilBorç bir şekilde dönüyor. Altın satmaya getek yok.
SilBilgilendirme, bilinçlendirme, uyandırma...her önemli yanlışta bizlerle değerli görüşlerinizi paylaştığınız için sağolun hocam..
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilHani derler ya Hocam, "Elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz" , bir türlü beceremedik, bu kaçıncı kriz, kaçıncı tekrar. Her mahallede bir milyoner yaratmak diye yola çıkanlar başardılar ama o mahallede yüzlerce fakir yaratarak. Bu artık sermaye birikimi ile açıklanacak bir politika değil. Her şeyi dejenere ediyoruz, bilimsel metodoloji dahil, gözlerinden ışın fışkıran bakandan kurtulduk derken City of London'ın tahsildarı oturdu koltuğa. "Nerem doğru ki " devesi tam bizim toprakların sözü benim bilebildiğim 40 yıl böyle geçti. Kıramıyoruz zinciri. Öncelikle bir hitit vatandaşı olarak size çok teşekkür ediyorum, bu vatanın evladı olarak, bildiğinizi haykırıyorsunuz her ortamda, sizin hakkınız var üzerimizde, bizim varsa helal olsun, kim yetişmenize katkıda bulunduysa onlara da helal olsun. Üzüldüğüm şey ise bunca konuşmaya rağmen otorite insanlarımıza Flipper muamelesi yapılıyor, hani yunus vardı ya, "Flipper bize bir şeyler anlatmaya çalışıyor" repliği. Bunu anlamamak için iki seçenek var ya özür dilerim ama aptalsınız ya da kötü niyetlisiniz, bundan bir çıkarınız var ve bu milletin önünde tutuyorsunuz. Söylenecek bir şey kalmadı. Bazı ekonomistlerden Carry Trade'in limitli olduğunu 8,5 milyar dolar civarında olabileceği söyleniyor. MB Yabancı Para Tablosu bize 44 milyar doları tam olarak anlatmıyor, Geçen yıldan beri azalan DTH tutarı 16,5 milyar dolar civarında 10 mayıs raporuna göre. Bir kısmı da Borsa'da banka hisselerine girdi sadece YKBNK'ta Mart'tan beri dolar bazında artış %50 civarında 4,5 milyar dolara tekabül ediyor. Parabol çizmeye başladılar. Ufukta bir şeyler beliriyor. Umarız pesimist olan biz olalım.
YanıtlaSilHocam yazınız ve emeğiniz için sonsuz teşekkürler. Türkiye Cumhuriyeti bu iktidar öncesinde Özal döneminde Kürtler üzerinden yıpratılmış olsa da sonuç olarak hala bir ulus devleti idi. Artık bu kavram bilinçli olarak kendilerine milliyetçi diyen grubun da tam ve koşulsuz desteğiyle zayıflatıldı ve ortadan kaldırılması için saat kuruldu. Türkiye Cumhuriyeti tabelalardan kaldırıldı. Milli bayramlar önemsizmiş gibi gösterildi. Her milli bayramda ülkeyi yönetenler hastalandı. Milletin ortak değerlerine saldırıldı. Yerine monte edilmeye çalışılan şey ise Osmanlı Devleti'nin çöküşünde son çivi olan ümmet kavramı oldu. Benim kişisel görüşüm yakında bir Filistin grubunun ülkeye hoş gelmesidir. Bunun yanında zaten yıllardır içeride doğan büyüyen yaşayan tüm göçmenlerin de artık geri dönülmez biçimde bize hediye edilmesidir. Kanımca bu konuda verilen garantiler sayesinde bugünkü sanal refah kurgusu ateşlenmiştir. Saman alevi ile kısa bir süre daha idare ederken artan vergiler ile satılan ve satılacak ne varsa bunların getirileri ile de süre uzatılacaktır. Sonrası ne olur denge kurulurken kim ne kadar zarar eder kim malına mal ekler bizim bilgimiz dışında olsa da hepimizin tahmini içindedir. Fakir fukara halkın iyice sesi kısılmış olduğundan sesi çıkanlar için de bol sopaya sahip olduğumuz için tüm sürecin sonunda ulus devletimize veda ederken belki de ümmet halkımız için malum halifemizi de seçecek noktaya güle oynaya gelmiş oluruz. Yani sözün özü ne diyordu muhterem borç alan emir alır.
YanıtlaSilAlınan borç doğru yerde kullanılsa sorun olmayabilir ama bizim gibi kullanıldığında hep sorun olur.
SilHocam carry trade için gelen yabancılar, bu fırsatı 3 5 aylık için öngörüyosa veya 3 5 ay sonra mb faiz indirimine giderse bunun sonucunda panik havasında aniden yabancı para çıkışı ile çok kötü bir son bizi beklemez mi? Kkm'den çıkış gibi bu sistemden çıkış da maharet istiyor gibi, ne derseniz ?
YanıtlaSilBekler ama biz son elli yılda kısa vadeli çözümlerden orta uzun vadeli çözümlere geçemedik ki. Hep bugünü kurtarma modellerini denedik.
SilHocam elinize sağlık. Yazılarınızda olası sonuçları derlerken asla bir yapısal reformun söz konusu olmayacağını hesaba katarak sonuca gitmek yerinde olur ki sanırım öyle yapıyorsunuz. Tam olarak ne anlattığınızı anlayabilecek, çözecek kadar param veya birikimim yok. Üç kuruş dövizi olduğunda uzun süreli sabit kura toslayan, yeter artık bozdurayım dediğimde hemen devalüasyon yiyen memleketin ufak çaplı ekonomik paratonerlerinden biriyim. Ama belli ki yeni bir kış yaklaşıyor.
YanıtlaSilTürkiye'de petrol bulmak bu kadrodan yapısal reform beklemekten daha tutarlı bir beklenti olur.
SilHocam 2001'de "Kurun değişmediğini gören bankalar yabancı fonlarla işbirliğine girerek (onlara garanti vererek) döviz getirip Türk Lirasına çevirerek faiz getirisi elde etmeye ve sonra bunu sabitlenmiş kurdan yeniden dövize dönerek kendilerine borç veren yabancı fonlarla kazanç paylaşmaya yöneldiler." dediniz. Bunu bankalar devletin zorlaması ile mi yaptı? Yoksa bankalarda fırsatçılık mı vardı?
YanıtlaSilBankalar kendileri yaptı ama döviz ihtiyacı olduğu için devlet de bugün olduğu gibi bu işe ses çıkarmadı hatta tam tersine kuru sabitleme çabasına girdi.
SilNAS ın sebebi satılamayan bir milyon dan fazla lüks konut dur konutlar satilsin diye faizler düşürülüp yüksek enflasyon yüksek kur KKM CARRYTRADE yaratıldı yani varlıklılara hizmetdir.
YanıtlaSilDoğru tarafları çok olan bir yorum.
SilSon yayınladığınız "Yeni Ekonomi 21.Yüzyıla Özgü Yaklaşımlar"kitabınızı okudum.Özellikle geleceğe dönük yaklaşımlarınız açısından oldukça yararlandığımı söylemek ister ve sizi kutlarım.Bununla birlikte birkaç konuda görüşlerimi ve sorularımı sizinle paylaşmak isterim.
YanıtlaSil1-Kapitalist ekonominin karşısına artık geçerliliği kalmayan Sosyalist ekonomi teorisi ile ekonomiyi sadece iki farklı tipe ayırmak esasen doğru olabilir.Ancak Çin'in Komünist Parti liderliğinde artık sosyalist bir ekonomi yerine Devlet Kapitalizmi uygulaması ve hızla büyüyen devasa ekonomisi ile kapitalizmin asıl merkez ülkeleri için büyük tehdit olduğunu görüyoruz.Bu model sadece Çin'e özgü bir model mi yoksa diğer ülkeler içinde bir kalkınma modeli olabilir mi?
2-Kitabınızda (S.28) Washington Uzlaşısı'nın on ilkesini sayarken bu ilkelerin eğer kapitalist sistem içinde kalınacaksa aslında doğru ilkeler olduğunu belirtiyorsunuz.Bu ilkelerin bir ülke ya da gelişmişlik seviyeleri birbirine yakın ülkeler için geçerli olabileceğini düşünüyorum.Kapitalizmin işleyişi bir ülkede nasılsa, zayıf ve rekabet gücü olmayan şirketlerin büyükler tarafından yutulması nasıl normal karşılanıyorsa bu kurallar ile zayıf ve kırılgan ülkelerin bu sisteme dayanabileceğini tahmin etmiyorum.Dolayısı ile bu sisteme giren ekonomisi zayıf ülkelerin yararına olmayacağını düşünüyorum.
3-Kamu kesimi borçluluğu olarak Türkiye'nin Kamu borç stoku/GSYh oranının %40 (2021) ile iyi bir durumda olduğunu belirtiyorsunuz.Bu oranın düşüklüğünün ekonomiye olumlu yansıması nelerdir? Çok büyük oranda özelleştirmelerin yapılması, kamu yatırımlarının özel sektöre devlet garantisi ile yaptırılması, kredilerine devletin kefil olması gibi etkenler bu oranın düşük olmasına neden olabilir mi?
4-Bence kitabınızın en önemli noktası dünyanın önünde iki seçenek olduğunu belirttiğiniz bölüm olmuş (S.135). Birincisi Yeni bir hukuksal ve sosyolojik altyapı kurarak büyümeyi sürdürecek bir model kurmak,:ki benim katılmadığım belkide dünyanın sonunu getirecek bir seçenek olacaktır. Diğeri ise tamamen katıldığım sonsuza kadar büyümenin anlamsızlığını anlayıp daha yaşanabilir bir dünya için yeni bir modelle yola devam etmek.Ancak bu ikinci model için siyaseten ne sağ ne sol ne de merkezdeki iktisatçılardan bir çaba görmüyorum.Avrupada bu konuda değer verdiğim Küçülme (Degrowth) hareketi iktisatçıları ve felsefecilerinin çabalarını değerli buluyorum.Nedense bu harekete sahiplenen bir siyasi partiyi de bilmiyorum.Bu konuda sizin de görüşünüzü merak etmekteyim.
5-Kitabınızın 142. sayfasının 2. paragrafında; 21.yy'ın biat kültürü ile insan yetiştirip iktidarını sağlamlaştıran siyasetçiler ile dünyayı çok daha yaşanabilir bir yer haline getirmek isteyenler arasında savaşların yaşandığı bir yüzyıl olacağını belirtiyorsunuz.Ancak devamında bu savaştan dünyayı daha iyi hale getirmeye çalışan ve zarar görecek ABD ve Avrupa ülkelerinin olduğu anlamı çıkıyor.Eğer bu anlamı ifade ettiyseniz dünyanın bu hale gelmesinde ABD ve Avrupa emperyalistlerinin büyük payı olduğunun da kabul edilmesi gerektiği düşüncesindeyim.
Saygılarımla,
İlkfer Akman (E-72)
Öncelikle Yeni Ekonomi kitabımı okuyup bu kadar kapsamlı yorum yapmanıza teşekkür ederim.
SilŞimdi soruları yanıtlamaya çalışayım:
1. Her şeyden önce hiçbir model mükemmel değil. Bugün geçerli model hala kapitalizm olsa da sosyalizmin de bugünkü karma modele çok katkısı var. Çin, kendine özgü bir ekonomi. Ucuz emek ve iyi eğitim kaynaklı ciddi bir yaratıcılık sistemi var. Herkese örnek olabileceği kanısında değilim. Kitabımda da bunu anlatmaya çalıştım: Her ülke kendi yapısına uygun modeller çıkarmak zorunda.
2. Genel olarak haklısınız ama bazı konular var ki (faiz oranlarının piyasada belirlenmesi, mülkiyet hakkı vb gibi) bunlar evrensel olarak geçerli kurallar.
3. Evet bunların da etkisi var tabii ama bunlar dünyanın her tarafında aynı şekilde sınıflandırılıyor.
4. Maalesef bu konu bizdeki siyasetçilerin ilgi alanı dışında. Çünkü bunlar oy getirmeyecek hamleler. Avrupalı bazı siyasetçiler (siyaseti meslek haline getirmemiş olanlar) büyümeyi değil, kaliteyi ve çevreyi öne çıkaran adımlar atmaya çabalıyorlar. Yeşil mutabakat hareketi önemli.
5. Haklısınız ben de o görüşteyim zaten. Avrupalılar artık biraz daha dünyayı, çevreyi, kaliteyi gözetmeye başladılar ama Amerika açısından henüz böyle bir ışık görünmüyor.
Sevgiler
Hocam Merhaba, Öncelikle size ve sonra İlkfer Bey'e teşekkürler, sırf bu tread bile çok şey öğretiyor, bilgilendiriyor.
SilBenim merak ettiğim konu aslında ulusallaşmış kalabalık toplumların gelecek etkisi ne olabilir konusu. Şu an dünyadaki her iki kişiden biri Çinli veya Hintli ve tek uluslar. Hindistan karışık ama yavaş yavaş tek ulus olmaya geçiyorlar. Evrim bilimi (teori değil artık) canlıların toplumsal olarak davranışları sonucu hayatlarını idame ettirebildiklerini gösteriyor. Günümüze baktığımızda ABD artık kültürel hegamonyasının son demlerini yaşıyor, ekonomik veta sosyopolitik alanda sadece güç gösterisi ile liderliğini devam ettiriyor. Bu durumda hayatın idamesi için gereken ekonomi bilimi ulusal nufüs sayısı büyük olan Çin ve Hindistan'dan etkilenmeyecek mi? Üretim süreçlerini elinde tutan bu ülkelerin ekonomisi dünyayı etkilemeycek mi? Diğer bilimlerin sürekli anlatmaya çalıştığı konu olan "gezegen sağlığı için Afrika kıtası ve Güney Amerika kıtasının bozulmaması", buna karşılık o kıtalarda yaşayanların pragmatik ve mantık çevçevesinde toplumlar oluşturamamasının bedelini herkes öderken sayıca büyük olan ulusların zararı en azla atlatabileceği düşünülemez mi?
Deprem bölgesi olması sebebi ile dünyanın (gerçekten) en değerli toprakları Mezapotamya'nın su kaynağı memleketimiz, (kendimde inanamıyorum bunu söylediğime ama) devlet kapitalizmi bizi bu çıkamadığımız sarmaldan kurtarmaz mı?
“Dolarizasyonu önlemenin yolu ulusal parayı istikrarlı duruma getirmek yani enflasyonu önlemektir.” Bunun tek yolu, sanat, bilim ve teknolojide ilerlemek ve bu ilerleme ile dünyaya entegre şekilde rekabetçi, kaliteli bir üretici olabilmekten geçer. Üretemeyen, sürekli tüketen, cari açığı devasa boyutlara ulaşmış bir toplum enflasyondan hiçbir zaman kurtulamayacaktır.
YanıtlaSilÖnce hukuk ve eğitim.
SilHocam aklınıza emeğinize sağlık
YanıtlaSilTeşekkürler
SilHocam selamlar,
YanıtlaSilNeden hep Eylül ayı işaret ediliyor ? Eylül ayının ekonomideki önemi nedir? Her sene bir şeyler olacaksa bir şeyler yapılacaksa Eylül ayından önce yap yada sonra yap gibi diyaloglarla muhattap oluyoruz, sebebini çok merak ediyorum
Fonlar üç dört aylığına geliyorlardır ondan.
SilMahfi bey 39 yıldır üretim ve son 15 yıldada ihracat yapan bir firm sahibiyim .
SilMüşterilerimize vermiş olduğumuz fiyat yüksek kaldığından iş seviyemiz çok düştü.
Nasıl devam edeceğiz bilmiyoruz gerçekten .
Merkez bankasının doları düşürmemek için dolar satın alması ve faizleri aşağı çekince türk lirası bazlı elindeki paranın değerini artırmak için mi yapıyor.
Merhaba, yazınızda olabilecek olanları çok güzel özetlemişsiniz, özellikle Eylül - Ekim aylarına kadar Mevduat ta sonra carry tradelerin bitme ihtimaline karşı dövizde pozisyon almayı uygun görüyorsunuz. Peki bu durumu geciktirebilecek olası unsurlar neler olabilir?
YanıtlaSilEnflasyonun beklenenden hızlı düşmesi, IMF ile program yapılması, hükümetin yapısal reformlara girişmesi gibi şeyler olabilir. Olasılığı düşük ama hiç de olmayacak şeyler değil.
Sil“ Kendime Yazılar” bloğunuzda yayınladığınız konuların herbirisi bir akademik değerde. Bu yazınız ise; kanaatime göre , fevkinde bir yazı olmuş üstat. Bilgilendik. Teşekkürler, Sağolun..
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Sevgiler
SilKaleminize saglik Mahfi Bey.
YanıtlaSilBugun Ingiltere - Ulusal Istatistik Ofisi Nisan ayi enflasyonu 2.3% olarak acikladi. Yuzde 3.7% den 2.3% geriledi. MB Enflasyon hedefini 2% olarak tutmakta.
Dusen enerji ve gida fiyatlarinin etkisi oldugu aciklandi. Demek ki dogru isler yapilinca, sonuclar dusunuldugu gibi olabiliyor.
Sizinde kitabinizda ifade ettiginiz gibi, acaba biz ne zaman gerekli reformlari uygulamaya gecirip, dogru isler yapmaya baslayacagiz?
Evet bütün sır o cümlede saklı: Doğru işler yapılınca doğru sonuçlar alınıyor.
SilGeçmişe bakıp geleceğe ışık tutmak budur. Teşekkür ederiz.
YanıtlaSil"2001 krizinden hemen önce IMF’nin de isteğiyle sabit kur rejimine çok benzeyen bant içinde dalgalanan bir kur rejimine geçildi." demişsiniz. Bu süre tam olarak nedir? Bu rejimden kaç ay sonra 2001 krizi patladı?
Teşekkürler.
Sil2001 krizi öncesinde Merkez bankası enflasyonu frenleyebilmek ve geleceğe ilişkin beklentileri düzeltebilmek için IMF'nin de tavsiyesiyle kuru, aşağı yukarı sabit tutmaya başladı. Bir süre başarılı da oldu ama sonunda bir toplantı sırasında Başbakan Ecevit ile Cumhurbaşkanı Sezer arasında tartışma yaşanınca piyasa patladı ve dolar fırladı gitti. Her şey tersine döndü, kriz çıktı. Kuru baskılamak çok riskli bir eylemdir.
Merhaba, TÜİK' in enflasyonu gerçek değerinden düşük göstermesi gibi Merkez Bankası Rezervlerini olduğundan yüksek gösterebilir mi? Yayınlanan verilerin doğruluğunu teyit eden uluslararası bir kurum var mı? Bizde veya herhangi başka bir ülkede bu konuda manipülasyon yapılabilir mi?
YanıtlaSilMerkez Bankası hesapları uluslararası arenada çok daha fazla izlenen hesaplar. O nedenle hile yapılması o kadar kolay değil. Yine de mesela Öztin Akgüç'ün tespitlerine göre TCMB'nin zararı açıklanandan daha büyük:
Silhttps://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/oztin-akguc/ekonominin-bir-sorunsali-tcmb-2204184
Hocam yine içinde bulunduğumuz ortamı (fotoğrafı) çok ince ayrıntı ve detaylarına kadar açık anlaşılır şekilde yazmışsınız.Elinize emeğinize sağlık (12:30
YanıtlaSilSağ olun.
SilSayın Hocam,
YanıtlaSilZaman zaman yayınlanan swaplar hariç TCMB rezervleri çok uzun zamandır negatif durumda. Eksi yetmiş milyar dolarlardan sanırım eksi yirmi milyarlara kadar geriledi. Bunun da nedeni belirttiğiniz gibi carry trade denen işlem. Ancak MB rezervlerinde görüntü değişti, reelde rezervler hala belki de eksi yetmişlerde. Keşke bu carry trade rakamlarını da bilsek, gerçek rezervi hesaplayabiliriz. Sanki yeni bir illüzyon yarattık.
Evet bu iyileşme carry trade ile yaratıldı. Çok hassas bir denge. Riski büyük.
SilHocam elinize sağlık... 59 yaşındayım... Hala Kemal Sunal filmleri izliyoruz... Altın, fon, dövize bağlı emtia lar sepetimi yaptım.Emekleriniz için çok teşekkür ederim. Saygılarımla. F.D.
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilHocam, defalarca söylediğim gibi sizin şu yazılarınız kitap haline getirilmeli ve iktisat öğrencilerine, ekonomi ilgilenen herkese ve özellikle siyasilerin ve milletvekillerin başucu kitabı olması gerekir, d,ye düşünüyorum.
YanıtlaSilTespitim şu: Biraz genelleme yapacağım ama bizler tarihe bakıp ders çıkarmayı sevmeyen ve devamlı dayak yemeyi seviyoruz.Tabii, bu yüzden aynı olayları tekrar tekrar yaşıyoruz.Ya yanlış uygulamaları sonuçlarını biliyor ama rahatımız bozulmasın diye doğru hamlaler yapmıyourz.Ya da hafızamız zayıf hemen hemen herşeyi çok çabuk unutuyoruz, maalesef...
Tekrar yazınız için çok teşekkürler...
Sağ olun.
SilNas ile başlayan ve 180 derece keskin dönüş yapan ekonomik kararların hata veya bilgisizlikle yapıldığını düşünmüyorum. Bile isteye kurgulanmış bir senaryoyu uyguluyorlar.
YanıtlaSilUmarım öyle değildir.
SilBu politika için, bugünün şartlarında mazbut kurlarla elde edilen rezervlerin Eylül döneminden sonra işaret ettiğiniz kur patlaması ile elde edilecek kur avantajının Merkez Bankası’nın 816 milyar TL olan zararını kompanse etme beklentisi diyebilir miyiz? Vatandaş?
YanıtlaSilKıymetli Hocam merhabalar, kkm yi tcmb bilançosunun hangi kalemi altında takip edebiliriz ? Yada kkm ile ilgili istatistiklere nereden ulaşabiliriz ?
YanıtlaSilDiğer kalemi içinde.
SilMahfi bey
YanıtlaSilEğer laik (seküler) ve bilime önem veren bir aile, akraba, arkadaş ortamında yetişmeseydiniz; bugünkü Mahfi Eğilmez gibi olmazdınız herhâlde, yanılıyor muyum?
Çocukluğumuzun ve ilk gençliğimizin şekillendiği sosyal ortam; ilerideki hayatımızı, düşünme tarzlarımızı, davranışlarımızı belirler mi?
Lütfen cevaplar mısınız?
Öyle bir ortamda yetiştiğim için çok şanslıyım. Çocukluk ve ilk gençlik ve özellikle aileden alınan eğitim çok çok önemlidir.
Silhocam, küçük anadolu şehrinde sokakta kavgalar içinde, mahalledeki herkesin çocukların önce cami hocasını sonra ilkokul öğretmenini dinlemesi gerektiğini belirten bir ortamda büyüdük.
Silçok iyi üniversitelerde okudum, çok iyi uluslar arası şirketlerde bulundum, çok iyi paralar ile, çok iyi projeler yaptım. bir kuzenim dışında aileden üniversiteyi bitiren olmadı.
niye böyle diye düşünürüm ara ara. bence en büyük etken, bizim zamanımızda sınavla seçilmiş çocukların anadolu lisesine , ardından fen lisesine aktarılmasıydı. hayata somut değerlerle bakan çocuklar bir şekilde o okullarda toplandı. anadolu lisesi ortaokul sonrasında kuleli de okumam da büyük şanstı.
ikinci etken zeka. zekam 140 ile 145 IQ, kuzeniminki de 135-145 bandında çıktı. zorlukları atlatmada, başarısız olduğumuzda ikinci şansı yaratacak bilgi ve yeteneğe hızla ulaşmayı sağlayan bir şey. toplumdan gelen bilgi bombardımanını çapraz sorguya hızla alıp neticelendiren bir özellik.
diğer açıdan, ne kadar haklısınız. bütün konu ile ilgili sosyolojik araştırmalar; nüfus geneli için ailenin, sosyo/ekonomik değerlerin, çocukluk ve ilk gençlikte alınan eğitimin ne kadar önemli olduğunu ispatlar.
Bir adet yorum da ben yapayım. Bende Anadolu kökenli bir ailenin İstanbul doğma büyüme ferdiyim. Ailem muhafazakar sayılır. Bende uzun süre onlara benzer bir çizgideydim. Gençliğimin önemli bir kısmı bu hükümetin son 7-8 yılı içerisinde geçti. Aslında tüm çocukluğum ve ergenliğimde öyle. Aile kültürünün ve eğitimin etkisi yadırganamaz fakat benim fikir ve düşüncelerim son 7-8 yıl içerisinde 180 derece olmasa bile epey değişti. Cumhuriyet, laiklik, hukuk, akılcılık, gerçekçilik vb. gibi değerlerin ve düşünme tarzlarının değerini deneyimleyerek anladım. Önemli ölçüde bu blogu 2018'den beri takip etmem etkili oldu.
SilSanırım üstteki yorum eski asker malülen emeklisi beyin. Kendisine de teşekkür ederim. Farklı bakış açısı ve yorumları bana olaylar hakkında yeni bir ufuk kattı. Bende Türkiye şartlarında iyi denilebilecek bir üniversiteden mezun y.lisanslı bir mühendisim. Kendisine katılıyorum. Şuanki durumu bilmesem bile Anadolu ve fen liseleri alt seviye toplum katmanlarından gelen insanlar için bir fırsattı. Lakin oralara gelenlerin dahi hepsi çağdaş değerleri tam olarak kavrayacak kültürden gelmedikleri için dönüşümleri zordu (Kendim dahil). Birazda şans işimidir nedir benim gibi orta zekalı insanların fikir değiştirmesi bilemedim.
Şunuda belirtmeliyimki belkide ben Karadenizli bir aileden geldiğimdenmidir yoksa şans eseri bilmiyorum muhafazakar olsada çokta tutucu olmayan bir aileden geliyorum. Şehir hayatının etkiside olsa gerek. Babam ne kadar bazı konularda sabit fikirli ve eğitimi düşük biride olsa yüksek düzeyde eleştiri kültürü olan bir kimse ve benide baskılamadığı için düşüncelerimi evde rahatça ifade edebildim çoğu zaman. Yanlız annem yer yer oldukça batıl inançlara sahip ve muhafazakar değerleri baskın geliyor. Neticede aile kültürü maalesef bazı şeyler için önemli. Özellikle anneler çocuk yetiştirmede hayati bir yere sahip olduğundan eğitim ve kültürlerinin şuankinin çok daha üzerinde olması elzem.
Kendi zekam üstteki yorumcu kadar yüksek olduğunu sanmıyorum ama yinede daha alt zekalardaki insanlar içinde en azından fikir değişimi mümkün. Yine ilginçtir benim ailemde de benim dışında dişe dokunur bir okul okuyan mezuniyeti olan yoktur. Keşke akıl-zeka konusunda da fırsat eşitliği mümkün olabilse.
Pek ümitli olmasamda umarım toplumumuz üzerine yapışan, işe yararlılığı olmayan veya işlevini kaybetmiş batıl inançlardan, değerlerden vs. bir gün sıyrılır. Yoksa asker yorumcumuz gibi bende pek parlak bir gelecek göremiyorum.
Hocam, Son bir aydır ABD'de ikamet ediyorum. Buradaki fiyatları TR ile kıyaslama işine girmeyeceğim. Ama bazı durumlarda kendimi, TR'de yaşadığım sürede, sanki USD kuru dikkate alınarak fiyatlanan ürünleri satın aldığımı hissettiğim durumlar yaşadım. Bir diğer ifade ile tutar olarak ucuzluğu geçtim, TR'de hem USD cinsinden düşük maaş alıp hem de USD cinsinden TR'deki yerleşik firmalara ödeme yaptığımızı gözlemledim. Dolarizasyon tüketiciye gelmeden firmalar aracılığı ile zaten gerçekleştiriliyor. TR'de TL olarak fiyatlanan ürün bulmak zor, bunlar uygun fiyatlı ya da çok tahşiş yapılan ürünler oluyor.
YanıtlaSilTR'de Dolarizasyon her zaman insanların sürüngen beyinlerinde yer etmiş kronik bir problem ve bu şaşalı hayatları, tüketim odaklı büyümelerde geriye çevirmek çok ama çok zor. TL'de cazip ne kaldı, Stopajlar, Tüik eliyle düşürülen TÜFE'ye endeksli düşük, rüya faiz oranları?
Ülkenin iyiye gitmesi için hep beraber bir şey yapmıyoruz. Geliri kendisine ulaşmadan vergilendirilen bir kesimden efor beklemek yerine, Bordrolu çalışandan daha az vergi veren "EUR/USD" kazanç odaklı firmalara ve onların "Asgari" ücretli patronlarına dokunulmuyor. Liberal Kapitalizm'i yaşayalım, ama Ülke Beka derken birlik oldursunlar bir zahmet.
fitch not artışını isveçin nato üyeliğine bağlamak, enag enflasyonuna dayanarak politika faizinin yeterince sıkı olmadığını düşünmek, tlnin değerleneceğini görememek.. bunlar hata oldu. hedef: enflasyonu düşürmek. reçetesi ağır ama uygulanıyor. enflasyonu düşürmeyi hedefleyen bu politikaya karşı çıkmanın pandemide covid aşısına karşı çıkmakla farkı yok :) ikisi de kamuoyuna zararlı
YanıtlaSilHocam TL mevduat getirileri çok hızlı bir sekilde düşüyor, bi bir risk oluşturmaz mi
YanıtlaSilMahfi Abi. Şöyle bir plan olabilir mi? Asıl amaç yerlilerin dövizlerini çözmek, ama istenen hızda çözülmediler. Yabancıları çağırırsak yerliler hızlı çözülür, yabancı dolarını alıp gitse de yerlilerin çözdüğümüz dolarlarını ve döviz kredisi kullanan firmaları bir gece ansızın deval ile ham yaparız. Carry trade'cileri pahalı bir yem/katalizör olarak kullanmak gibi.
YanıtlaSilAynen bu.
SilBu yabancı girişi bir yerde dengelenecek ve cari açık sebebiyle tekrar dolar talebi ortaya çıkacak. O zaman Doların da tekrar ufak ufak yukarı dönmesine müsaade edilmeli, bir anda değil, bence şu an yapılacak başka birşey yok, hata yapmadan hemen faiz indirme sevdasına girmeden devam edilmeli, yapısal reformlara gelince bu hükümetle olması mümkün değil, Türkiye akp ile düze çıkamaz 2005-2015 arası seviyeleri bir daha göremez,alim gücünün artması için 2027/8 seçimini bekleyeceğiz
YanıtlaSilHocam, severek takip ediyorum. Bilgilendirici yazilariniz icin tesekkurler. Carry trade TCMB’nin istedigi degil miydi? Buna ister istemez mi yakalandi?
YanıtlaSil2001 krizinde ortam olgunlaşmiş bir kitapcık firlatma bardagı taşırmışti siyasette bence yumusama diye başlayan sürec yine gerilmeye başliyor..dahada gerilir ise veya başka bir calkantılı bir hadise bu carry treyd cilerin ani çıkışıni tetiklermi sizce,,,birde o zaman likidide krizi baş göstermişti şuan likididede bir sıkışıklıķ yerine bolluk var... buda ogünki krizden bugunu farklı kılmazmi? Teskurler yazınız ve cvp larinz icin
YanıtlaSilHocam merhabalar bir şirkette Muhasebe şubesinde uzman yardımcısı olarak çalışıyorum. 25 yaşındayım ve kendimi iyi bir şekilde yetiştirmek istiyorum. Sizce nasıl bir yol izlemeliyim.
YanıtlaSilEk olarak birkaç kitap önerebilir misiniz hocam.
TL tasarruf yapanlar, içinde olduğumuz gibi kısa süreli mecburi dönemler haricinde, siyasetçiler veya onları yönlendirenler tarafından birikimlerine göz dikilen kerizler olarak olarak değerlendirildi hep... Bu sefer de yeterince keriz kafese girdiğinde aynı film vizyona girecek... Kısaca dolarizasyon düşmeli ki devalüasyonun bir faydası olsun.
YanıtlaSilMahfi bey
YanıtlaSilŞirket bilançolarının negatife dönmeye başladığı söylentileri dolaşıyor.
Böyle bir durum gerçekten var mı? Siz de gözlemliyor musunuz?
hocam ,mehmet şimşek ifadesi eğer biz döviz almassak 20 li rakamlara düşer dedi usd,daha iyi olmazmı merkez bankası için daha ucuzdan alır,ihracatçıyımı düşünüyor yoksa başka bir düşüncemi var?
YanıtlaSil2001 krizinden önceki demir bank olayına benziyormu durum hocam,bankalar zora girermi,dövizde ani bir atak olursa.Demir bankta bono olayları vardı yanlış bilmiyorsam,şimdi döviz ve mevduat dönüşümü var kısa vadeli.
YanıtlaSilSayın hocam TCMB bastığı para miktarı bilinirmi veya basılan para miktarı bellimidir.dovizin altının karşısında değeri düşeceğini kestirirlirmi TürkLirasının deger kaybı tahmini bilinirmi
YanıtlaSilHocam hep aynı yorumu yapıyorum ama zor konuları bu kadar basit ve aydınlatıcı anlatmanız gerçekten harika. Emeğinize sağlık diyorum, umarım daha uzun yıllar yazmaya devam edersiziniz.
YanıtlaSilUluslararası finans çevresi acımasızdır. Düşene bir tekme de ben atayım diyen çoktur. 2021'de bugünün tam tersi bir operasyon vardı.
YanıtlaSilFonlar Türk Bankalarından TL borçlanıp bizim piyasaya girip dövizi yükseltiyorlardı. Yükselen dövizle TL borçlarını ödeyip bir güzel kar ediyorlardı. O zaman ki Hazine Bakanı 8 TL'ye yükselen doları demir yumruğumuzla 5'e indirdik hesapları bozduk demişti. O demir yumruk meğerse TCMB'nin 128 milyar dolarıymış.
Reuters İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, Birleşik Krallık'ta 4 Temmuz için erken genel seçim çağrısı yaptı.
YanıtlaSilSunak, Muhafazakârların anketlerde İşçi Partisinin 20 puan gerisinde olduğu bir dönemde, "Britanya'nın geleceğini seçme zamanı." diyerek tarihi açıkladı.
Darısı başımıza
Genellikle sermaye fakiri kobiler ve küçük esnaf alacak verecekle, çeklerle sallanarak ayakta duruyor. Bu kesim küçük esnafsa kendini kurtarıyor diye, kobiyse istihdam yaratıp birilerine ekmek veriyor diye bu kesime dokunulmuyor. Bundan dolayı bu kesimin verdiği vergiler çok düşük.
YanıtlaSilAncak gittikçe bozulan ve maaşlı çalışanların yaşam kalitesini aşırı derecede düşüren bu düzen ve mantık, eninde sonunda gelip o esnafı ve kobileride vuracak. Şu anda büyük şehirlerde çalışanının maaşını ödeyemeyen çok esnaf var, hatta kafeler bile çalışan maaşlarını bir kaç ay geriden ve parça bölük ödüyor. Dükkan kiraları ise üç yada dört ay geriden gelerek ödeniyor.
adsız'ım 40 yıldır aynı terane bişi olmaz.
Silbizim esnaf dünyanın en dayanıklısıdır.
şişli de bizim mahallenin esnafının yarıdan çoğu dükkan sahibi, eğlencesine işe gelip gidiyorlar.
30 yıllık mahallem. geri kalan dükkan da ya eski esnafın kiraya verdiği ya da şimdiki esnafın mülkü.
market sahibi 30 yıl önce dükkanı babadan devraldı. batacaz abi dedi.
babası da batacaz der dururdu, mekanı cennet olsun. market sahibi de
20 yıl batacaz dedikten sonra gitti, çocukla dükkanı ayakta tutardı.
arada eleman alır gönderirdi. oğlu da 10 yıldır dükkanın başında.
o da 10 yıldır batacak, bekliyoruz bakalım. batarken, 3 tane kiraya verdikleri dükkan aldılar.
maaş ödeyemeyenler mülksüz, parasız pulsuz olanlar, yakında giderler, yerlerine yenileri gelir.
berber asım abiye de babası dükkanı almış. asım abi de 10 yıl başkalarının yanında berberlik yapmış, askere gidip gelmiş. babası tüm birikimi ortaya koymuş, dükkan almış. başkasının yanında çalışacağına, kendi yerinde iş yap diye. asım abi ortaokul terk. para tutmayı biliyor demek ki, halaskargazi üzerinde ufak tefek dükkanlar almış parası biriktikçe. o da her uğradığımda işler kesat der. dükkanın binası kentsel dönüşüme girdi, mütahitle epey pazarlık yaptılar, iki yıl iş yapamadı ama yıkılmadı. yenilenen binadaki dükkanında işine devam ediyor. önce berberdi, sonra kuaför oldu, şimdilerde bakım bilmem nesi. ama bildiğin asım abi.
elektrikçimiz hüseyin usta. babası eski tv tamircilerinden, büyük dükkanları var. iü elektrik mezunu. hüseyin usta, önceleri şirketlerde çalışmış mahalle küçük gelmiş. ama maaşlar kesattı der. mahallede babasının yanında evlere hizmete başlamış. sonra demiş ki insanlar bizi biliyor, kimse dükkana gelmiyor, dükkan büyük, dükkanı bankaya kiraya verip, küçük bir dükkan aldı. kim kiraya gelirse emlakçı ilk hüseyin ustanın telefonunu verir kiracıya.
esnafımızı bilirim. iyi bilirim. onlara bişi olmaz. yeter ki sana bişi olmasın adsız'ım.
Hocam Merkez Bankası politika faizini sabit tuttu. Mevcut gidişata göre sizce faiz arttırılmalı mıydı, azaltılmalı mıydı yoksa sabit mi tutulmalıydı?
YanıtlaSilTek başına faiz artırmanın da ayrı riskleri var. Yapısal reformlara başlamadan faizi daha fazla artırmak yarardan çok zarar getirebilir.
SilMB metninde yazan şu kısmı hiçbir türlü anlayamadım:
YanıtlaSil"yurt içi ve yurt dışı yerleşiklerin türk lirası finansal varlıklara talebiyle oluşan likidite fazlası ilave tedbirlerle sterilize edilecektir. "
Çok teknik terim var, ne demek bu?
elinizdeki tl yi de çatır çatır alacaz diyo abi.
SilLikidite fazlası Mikroplardan arındırılacakmış. Fazla likidite mikroplu mu oluyor ?
SilŞu anda bulunduğumuz durumdan rahat ve ucuz bir şekilde çıkış yok, bedeli çok ağır olacak. Bunu göze alamayan hükümet sürünerek de olsa gidebildiğimiz yere kadar gidelim derdindeler. Alınan tüm aksiyonlar günü kurtarmaya yönelik ve her geçen gün daha yüksek riskli manevralar yapıyorlar. Ancak sıkıntı gittikçe büyüyor. Tek bir hedefleri var, o da ne pahasına olursa olsun iktidarda kalmak.
YanıtlaSilHocam merhaba, 2001 yili ile benzerlikleri biraz daha detaylandirabilir misiniz? Carry trade, doviz kredisi talebi ve bankalarin fonlara garantisi ortusuyor. Ancak, bankalar cok daha guclu. Ayrica, son donemde bozulsa da, butcede de iyilestirme iradesi var. Yani sicak para 3-5 ay sonra gidiyorum derse de kriz seviyesinde bir sorun yasanmayabilir mi?
YanıtlaSilBunu bilmek mümkün değil. Ama risk var.
SilHocam yine çok haklı uyarılarınız! Ve hâlâ yapısal reform emaresi göremiyoruz! O da yetmiyormuş gibi bu seferberlik ilan yetkisi çok tedirgin etti yatırımcıyı, tl'ye dönen döviz her an tasını toplayıp geri dönebilir...
YanıtlaSilMaalesef
SilHocam yazınız için çok teşekkür ederim. Peki S&P'nin bizim kredi puanımızın yükseltmesi ekonomide olumlu bir havaya girildiği anlamına gelmez mi
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
S&P henüz puan artırmadı. Puanımız hala B. Sadece görünümü + ya çevirdi. Eğer ileride B'den BB'ye çıkarırsa o zaman etkili olur.
SilCarry Trade tam bir saadet zinciridir.
YanıtlaSilYazınız için teşekkürler. Hocam carry trade ile gelen paraların çıkışında sorun yaşanacağını belirtmişsiniz. Ancak bu paralar sürekli geldiği sürece sorun olmaz gibime geliyor. 3ay sonra çıkan paranın yerine yabancı yatırımcı yeniden para getirdiği sürece sorun olmaz diye tahmin ediyorum. Sonuçta hükümet her şeyi doğru yapsa bile 1seneden aşağıya faizler inmez. Yüksek faiz devam eder. Yabancılar yüksek faiz ortamından yararlanmaya devam eder. Kademeli olarak faiz düşüşü olursa ani çıkışlar olmaz diye düşünüyorum. Yanlış mı düşünüyor ya da eksik olduğum yönleri açıklar mısınız?
YanıtlaSilHocam IMF'nin yıl sonu döviz kuru öngörüsünü de dikkate alarak oturup hesapladım. Bin dolar bozup faize yatırsan, için 6 ay sonra tekrar dövize dönsen 30 dolar gibi bir kâr çıkıyor.
YanıtlaSilHer şeyin bir kişiye bağlı olduğu, akşamdan sabaha her şeyin hukuklu*hukuksuz değişebildiği bir ortamda değer mi?
Finans oyuncusu değilsem, eldeki kuşu korumayı yeğlerim...
Değerli Hocam,
YanıtlaSilkurun bu kadar baskılandığı yerde (hissedilen olması gereken seviyeler en az iki katı) karaborsada, yani Kapalıçarşı piyasası veya kuyumcular vs gibi kanallarla daha yüksekten bir kur işlem görmesini beklerdim ama bunu gözlemlemiyoruz, sebebi ile ilgili bir yorumunuz var mıdır? Teşekkürler & Sevgiler
Teşekkürler hocam yazı için. Dolarizasyonun Türkiye ekonomisi üzerindeki etkilerini ve geçmişten bugüne yaşanan dalgalanmaları çok iyi özetlemişsiniz. KKM ve carry trade uygulamalarının kısa vadeli çözümler sunarken uzun vadede büyük riskler taşıdığı açıkça görülüyor. 2001 krizine benzer bir duruma doğru sürüklenmemek için daha kalıcı ve yapısal reformlara ihtiyaç var.
YanıtlaSil